Yaşadığımız coğrafyada, günlük yaşantımızda gördüğümüz bazı geleneklerin, alışkanlıkların veya mimarinin, desenlerin, motiflerin kaynağını hep merak etmişizdir. Bizler için o an belki bir anlam ifade etmeyen bu tarihi izlerin, mirasın kökenleri yuzyıllar öncesine dayanıyor olabilir.
Uzun yıllardır yaşadığım Güney Ukrayna ve eskiden sıklıkla ticaret ve turizm amaçlı seyahat ettiğim, bugünde komşusu Kherson’da yaşadağım Kırım’da bugüne kadar hep Slavyan ve Tatar ağırlıklı sosyal yaşam dikkatimi çekmişti.
Ancak, bölgedeki Bizans izlerini Sivastopol, Evpotarya, Kherson, Odessa, Mariopol gibi yerleşim yerlerinin isimlerinden hemen hissetmek mümkün. Türkiye ve özellikle Ege Bölgesindeki tarihi kalıntılardan bizim göz alışkanlığımızın olduğu Bizans mimarisinin esintilerini, örneğin koç başlı sütünları bugün Güney Ukrayna’da ve Kırım’daki yeni yapılarda dahi görebiliyoruz. Bölgedeki Bizans mirası ile ilgili amatör gözlemlerimi dahada sıralayabilirim. Ancak, Bizans medeniyetinin üzerinden bin yıla yakın geçmiş olmasına rağmen bölgedeki Bizans mirası benim amatör gözlemlerimden çok daha derin ve yaygın.
Ukrayna’da Bizans medeniyetini araştırırken, okurken aşağıdaki yüksek lisans tezine denk geldim. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden (ÇOMÜ) sayın Gülşen Abbasoğlu’nun yazdığı tezi büyük bir merakla okudum. Beklentilerimin üzerinde yeni bilgi öğrendim.
Yarımadada son yediyüz yıldır var olan Tatar kültürünün ve mimarisinin niçin bu kadar derin ve yaygın olmadığını merak etmemek mümkün değil ?
Danışmanlığını Türkiye’de Bizans tarihi uzmanlarından Prof. Dr. Ayşe Çaylak Türker’in yaptığı bu tezi Kırım yarımadasının arkeolojik ve mimarı ağırlıklı tarihini merak edenler için tavsiye ediyorum. Tezi yazan sayın Gülşen Abbasoğlu’nun iyi derecede Rusça bilmesi çalışmaya ayrı bir değer katmış.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Açık Erişim Sistemi sitesindeki erişim kurallarına ve politikasına bağlı kalarak erişime açık olan bu tezi indirebileceğiniz linki meraklıları için blog sayfamda paylaşıyorum.
Tez yazarı sayın Gülşen Abbasoğlu ve danışmanı Prof. Dr. Ayşe Çaylak Türker’i tebrik ediyorum.
Ali Bulut
https://www.facebook.com/AliBulut23 https://twitter.com/AlBlt